Türk Rivierası’na açılan kapı olan Antalya, her yıl milyonlarca turist ağırlıyor ve adı anıldığında ilk akla gelen elbette muhteşem Akdeniz sahilleri oluyor. Ancak iki bin yılı aşkın bir tarihe sahip olan bu büyüleyici şehir, Yunan, Roma ve Bizans gibi farklı dönemler ve kültürlerinden kalan mimari anıtları, doğal ayrıcalıkları, farklı ihtiyaçlara cevap veren konaklama seçenekleri ve sayısız aktivite olanakları ile hemen hemen her turistin ideal tatil beklentisini karşılayacak fırsatlar sunuyor.
Bunlar bilinen gerçekler… Peki ya Antalya hakkında çok bilinmeyen ayrıntılar neler?
Türkiye’nin en büyük sahil şehri
Antalya, Türkiye’nin en kalabalık sekizinci ve Akdeniz kıyısındaki en büyük şehri.
Şehir içinde şehir
Antalya’nın şehir merkezi Kaleiçi, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma yapıları, ayakta kalan surları ve tarihi ana kapısı Hadrian ile şehrin içinde bir başka şehir gibi…
Dünyanın en büyük tünel akvaryumu
Antalya Aquarium, dünyanın en büyük tünel akvaryumu. Hint Okyanusu, Kızıldeniz, Atlantik ve Pasifik Okyanusları olmak üzere dört tematik alana sahip ve 250 farklı deniz canlısına ev sahipliği yapıyor.
5 Milli Park
Doğal güzellikleriyle dikkat çeken Antalya, Türkiye’deki diğer tüm illerden daha fazla milli parka sahip: Üzümdere Milli Parkı, Güllük Dağı Milli Parkı, Altınbeşik Mağarası Milli Parkı, Beydağları Sahili Milli Parkı ve Köprülü Kanyon Milli Parkı.
Müze zengini
Arkeoloji Müzesi, Antalya Oyuncak Müzesi, Suna & İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi gibi çok sayıda alternatif sunması, Antalya’yı müze meraklıları için son derece cazip kılıyor.
Kış turizmi
Antalya kış sporlarından ve özellikle kayaktan hoşlanan turistlere de hitap ediyor. Şehir merkezine 1 saat mesafede olan Saklıkent Kayak Merkezi mevsiminde mutlaka görülmeli.
Kardelen çiçeğinin ana yurdu
Antalya’nın bir ilçesi olan Akseki, kardelen çiçeğinin ana yurdu. Kış aylarında botanik meraklısı yerli ve yabancı turistler çiçeği görmek için alanı ziyaret ediyor.
Tanrıların şehri Olimpos
Antik Likya’nın en önemli liman kentlerinden biri ve tarih boyunca mitolojiye konu olan Olimpos, muhteşem sahili ve endemik bitki örtüsü ile haklı popülaritesini koruyor.
Günün 24 saati yanan gizemli alevler
Olimpos demişken, gizemli doğanın hediyesi Yanartaş’ı anmadan olmaz, üstelik bu kadar büyülüyken! Asırlardır yandığına ve hiç sönmediğine inanılan kayalar uzun zaman bilim insanlarının kafalarını karıştırmış olsa da sonunda mantıklı bir sebep sunuldu. Ancak mitolojik hikayesi çok daha ilginç ve ayrıca günümüzde yakılan “Olimpiyat Meşalesi” de Chimera’nın sönmeyen ateşinin sembolik bir ifadesi.
Caretta carettaların evi
Türkiye’de caretta carettaların yuvalama alanı olarak koruma altında olan toplam 21 alandan dokuzuna sahip olan Antalya, 640 kilometrelik sahil bandıyla tüm Akdeniz’de caretta carettalar için en önemli yaşam alanı.
Dünyanın en güzel yürüyüş rotalarından biri
Büyüleyici sahil şeridine, dağlık iç bölgelere ve antik kalıntılara sahip olan Likya yolu, Fethiye’den başlayarak Antalya’ya kadar uzanıyor. Yaklaşık 550 km mesafe ile dünyanın en uzun yürüyüş rotalarından biri olarak sizi kendinizi dönüştürme yolculuğuna davet ediyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde
Geçmişi MÖ 3000’lere kadar uzanan ve Antik Çağ’da Likya’nın başkenti olan Xanthos ve aynı dönemin en önemli dini merkezlerinden biri olan Letoon, 1988 yılında UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne alınmıştır. Ancak dünya kültür turizmi açısından büyük önem taşıyan unvan için Antalya’nın 9 eseri daha neredeyse 30 yıldır geçici listede bekliyor: Karain Mağarası, Alanya Kalesi, St. Nicholas Kilisesi, Likya Uygarlığı Antik Kentleri, Perge Antik Kenti, Aspendos Antik Kenti Tiyatrosu ve Su Kemerleri, Yivli Minare Camii, Güllük Dağı-Termessos Milli Parkı, Kekova Batık Kent.